Arkadaşlar, ben hostinglerden canı yanmış biri olarak onlara inat, kendi sunucumu kuracam, kimse de bana karışamayacak dedim ve tamamen bedava server kurdum, hem de XP Professional üzerine. Şimdi elimden geldiğince 1 yıllık tüm deneme ve sinir krizlerimin ardından kurulumu anlatmaya çalışacağım.
Kurulum için gerekli olanlar:
----------
Donanım:
2gb ram(ben böyle kullanıyorum)
2 adet hdd( birinde sistem kurulu olur, diğerine sunucu yapılandırırsınız)
Amd3000+64bit veya üzeri işlemci
Adsl Modem
Statik İp
---------
Yazılım:
Apache+mysql+perl+Mozilla Ftp+ birsürü eklenti(En güzeli XAMPP)
Bind DNS
Yedekleme Programı(Cobian Backup 9)
E-mail Server(Hmail Server)
Mysql yönetim(mysqlcc)
Tümünü sizin için hazırladım(Hepsi bedava, open source, GPL):
Link 1
Link 2
-----------------------------------
Arkadaşlar, öncelikle şunu belirteyim, Windows güvenlik duvarını kapatmanız gerekiyor(En sağlamı bu, yoksa tam performans alamazsınız).
Xampp kurulumunuzu 2. diskinize yapınız( Ben “f:\server” klasörüne kurdum.). Ardından Xampp panelini masaüstü kısayolunuzdan açın ve apache,mysql ve ftp’yi durdurun, Xampp perl paketini kurun. Kurulum ardından Apache, Mysql ve Ftp yanındaki svc kutularını işaretleyiniz ve bunu sistemin açılışında otomatik başlatmasını sağlayınız.
Şimdi DNS kuruyoruz, benim size tavsiyem, benim gibi “f:\server\dns” klasörü altında kurunuz. Ardından bilgisayarım üzerinde sağ tuş – yönet – hizmetler ve uygulamalar- hizmetler- ISC BIND üzerine gelin. Üzerinde sağ tuş- özellikler- Oturum aç sekmesine gelin. Farklı oturum aç’ı yerel sistem hesabı olarak seçin ve tamama tıklayın.
Şimdi bilgisayarımızın yayın içi statik ipye ayar yapıyoruz. Yerel ağ bağlantınızın üzerinde sağ tuş – özellikler içine girin, İnternet İletişim Kuralları (TCP-IP) üzerine çift tıklayın.İp adresinizi 192.162.2.2, alt ağ maskenizi 255.255.255.0, Varsayılan ağ geçidini 192.168.2.1, dnsleri sırasıyla 192.168.2.2 ve 192.168.2.1 yapın, tamama tıklayın.
Ardından dns dosyalarım klasörü içinde size hazırlamış olduğum dosyaları (named.conf, site1.zone ve site2.zone) dns kurmuş olduğunuz klasörde “etc” klasörü içine atınız. Sitenize göre yapılandırmaları ise şöyle yapacağız:
CODE
$TTL 86000
@ IN SOA ns1.site1.com. ns2.site1.com. (
2007021104; Buranın rakamını istediğiniz gibi değiştirebilirsiniz- her site dns dosyası için rakam farklı olmalıdır!
86400;
3600;
777600;
3600;
);
@ IN A 11.222.11.222
@ IN NS ns1.site1.com. alanadınızı site1.com yazan yere yazacaksınız.
@ IN NS ns2.site1.com.
@ IN MX 0 mail.site1.com.
ns1 A 11.222.11.222
ns2 A 11.222.11.222 ip adreslerini kendi statik ip adresiniz olarak yazacaksınız!
www A 11.222.11.222
mail A 11.222.11.222
ftp A 11.222.11.222
106.33.249.88.in-addr.arpa IN PTR www.site1.com.
@ IN TXT "v=spf1 ip4:11.222.11.222 ?all"
DNS işlemi tamamdır. Şimdi ise Apache yapılandırması gerekmektedir.
Onu da sizin için hazırladım. Apache dosyalarım klasörü içindeki conf’u server klasörünüz içinde apache klasörü içine yapıştırın.
Ardından “httpd.conf” dosyanızın en altında gidin ve site1.com ve site2.com KLASÖR adlarını “server\htdocs” içinde domaininiz.com olarak klasör oluşturup “httpd.conf” içindeki yerleri buna göre düzeltin.
Şimdi ise virtual hosting için apache dosyalarım içinde extra klasörü içinde “httpd-vhosts.conf” dosyasının en altına girin.
CODE
ServerAdmin root@localhost
DocumentRoot "f:\server\htdocs" sunucum f: de yüklü olduğu için böyle
ServerName localhost
ServerAdmin root@localhost
DocumentRoot "f:\server\htdocs\site1.com"
ServerName www.site1.com
ServerAdmin root@localhost
DocumentRoot "f:\server\htdocs\site1.com"
ServerName site1.com
her bir domain için iki tane tanımın olmasının nedeni alanadı başına “www” eklenmediği durumda da site çalışabilsin.
Evet, ana hatlarıyla sunucumuz yayına hazır, şimdi en önemli olana gelelim, modem içinde NAT veya sanal sunucu adıyla bulunan bölümde port açmamız gerekmektedir.
Açacağınız portlar:
80, 21, 953,53,25,110,143,443,8080,587,22dir. Eğer mysql sunucunuzu uzaktan paylaşma durumunuz yok ise 3306 portunu açmamanızı öneririm.
Veritabanı yönetim içn kolaylık sağlaması açısından size program verdim. İsterseniz internet Explorer içinde localhost/phpmyadmin ile veritabanınızı yönetebilirsiniz.
Yedekleme programı ile harici veya dahili başka bir diske seçtiğiniz klasörleri günlük olarak kopyalatabilir, bu vaktin saatini ayarlayabilir, hatta sıkıştırabilirsiniz.
E-mail sunucunuzu ise Hmail setup dosyası ile server klasörü içine “emailsunucusu” adı ile klasör oluşturup orada kendi db yüklemesi ile kurabilirsiniz. Türkçe desteği olan bu sunucu ile istediğiniz kadar alanadına istediğiniz gibi hesaplar oluşturabilir, hatta kendi msn e-mailinize yönlendirebilirsiniz.
Her şey tamam gibi ama son bir ayar kaldı, o da domain panelinizde ns oluşturma, domain panelinde ns oluşturma yaparken ns1.alanadınız.com ve ns2.alanadınız.com için statik IP’nizi belirtiniz. Böylece alanadı sizin sunucunuzda dns çözümlemesine tabii olacak ve site yayınınız serverinizden yapılacak. Umarım faydalı olmuşumdur.
Şu anda bu kurulumla çalışan sitelerim:
CODE
www.plansitesi.com
www.dosyasitesi.com
www.senarama.com
Herkese kolay gelsin. En azından benim gibi 1 yıl sunucuyu yapılandırmaya zaman kaybetmemiş oldunuz. Şimdi sunucunuzu yeniden başlatabilirsiniz !
Saygılarımla;
Oğuz Kağan BAYRAM
Bu Belge alıntı değildir, tamamen kendi emeğimdir!
10 Kasım 2009 Salı
Evde Server Yapımı
Başlık Biraz İlginç Gelebilir Fakat Gerçekten Faydalı Bir Makale Olmuş Hazırlayan Arkadaşa Teşekkürlerimizi Sunarım
Etiketler:
evde server kur,
kendi serverını kendin yap,
server yapımı
5 Kasım 2009 Perşembe
Notebook Lcd Floresan Hakkinda Genel Bİlgİler
Notebook Lcd Floresan Hakkinda Genel Bİlgİler
Floresan genellikle lcdnin içerisinde alt tabanı boydan boya kuşatacak şekilde yatay olarak hassas pozisyonlanmış komponenttir. Inverterden gelen yüksek besleme gerilimi ile ışıyarak ekran aydınlatmasını sağlar. Çok ince ve hassas yapısı nedeniyle lcd ya da lcd coverın maruz kalabileceği dış darbelerde veya dengesiz ekran açma-kapama hareketlerinde kolayca kırılabilir. Inverterle bağlantısını sağlayan kablolar da ekran açma-kapama hareketleri ya da dış darbe sonucunda kopabilir, kısa devre yapabilirler. Floresanda ya da inverter bağlantı kablolarında oluşabilecek problemler, inverter ve anakarta da zarar verebilir. Floresanların belirli bir kullanım ömürleri vardır. Ekran ışığında zamanla oluşmaya başlayan hakim kırmızı renk bunun belirtisidir.
Floresan kırıldığında ya da arızalandığında lcdyi komple değiştirmek yüksek maliyetli bir çözümdür. Kırık ya da bozuk floresanı değiştirmek bizce daha mantıklıdır. Floresan değişimi sonucunda oluşabilecek en büyük risk, ancak orijinal üretim aşamasında uygulanabilen hassas pozisyonlamanın manuel floresan montajında gerçekleştirilememesidir. Bu durumda lcdnin taban bölümünde yatay olarak ışık dengesizlikleri oluşabilir. Bu mutlak bir sonuç değildir ancak floresanı sonradan değiştirilmiş bir lcd ile orijinalliği bozulmamış bir lcd arasında dikkatli gözlerden kaçmayacak ışık dağılım durumu olacaktır. Yine de lcd değişimine başvurmadan önce floresan değiştirmek bizce makul bir çözümdür.
Dikkat!
Çoğu kullanıcı, lcd ışığı yanmadığında (ekran görüntüsü silik olduğunda) hemen problemin floresanda olduğunu düşünerek floresan değişimine başvurur. Bu şekilde belki de sağlam floresanı değiştirerek lcdnin orijinalliğini de bozmuş olurlar, ayrıca satın aldıkları floresana ödedikleri para da boşa gider. Bir de çok dikkatli olunması gereken floresan değişimi esnasında yeni floresanı kırıp ikincisini satın alanlar da olmaktadır. Oysa lcd ışığı yanmadığında floresandan önce; anakart, inverter, lcd cable, inverter cable, floresan cable gibi başka şüpheliler vardır. Kırılma olmadığı sürece floresan arızaları sanıldığı kadar yoğun değildir.
Floresan genellikle lcdnin içerisinde alt tabanı boydan boya kuşatacak şekilde yatay olarak hassas pozisyonlanmış komponenttir. Inverterden gelen yüksek besleme gerilimi ile ışıyarak ekran aydınlatmasını sağlar. Çok ince ve hassas yapısı nedeniyle lcd ya da lcd coverın maruz kalabileceği dış darbelerde veya dengesiz ekran açma-kapama hareketlerinde kolayca kırılabilir. Inverterle bağlantısını sağlayan kablolar da ekran açma-kapama hareketleri ya da dış darbe sonucunda kopabilir, kısa devre yapabilirler. Floresanda ya da inverter bağlantı kablolarında oluşabilecek problemler, inverter ve anakarta da zarar verebilir. Floresanların belirli bir kullanım ömürleri vardır. Ekran ışığında zamanla oluşmaya başlayan hakim kırmızı renk bunun belirtisidir.
Floresan kırıldığında ya da arızalandığında lcdyi komple değiştirmek yüksek maliyetli bir çözümdür. Kırık ya da bozuk floresanı değiştirmek bizce daha mantıklıdır. Floresan değişimi sonucunda oluşabilecek en büyük risk, ancak orijinal üretim aşamasında uygulanabilen hassas pozisyonlamanın manuel floresan montajında gerçekleştirilememesidir. Bu durumda lcdnin taban bölümünde yatay olarak ışık dengesizlikleri oluşabilir. Bu mutlak bir sonuç değildir ancak floresanı sonradan değiştirilmiş bir lcd ile orijinalliği bozulmamış bir lcd arasında dikkatli gözlerden kaçmayacak ışık dağılım durumu olacaktır. Yine de lcd değişimine başvurmadan önce floresan değiştirmek bizce makul bir çözümdür.
Dikkat!
Çoğu kullanıcı, lcd ışığı yanmadığında (ekran görüntüsü silik olduğunda) hemen problemin floresanda olduğunu düşünerek floresan değişimine başvurur. Bu şekilde belki de sağlam floresanı değiştirerek lcdnin orijinalliğini de bozmuş olurlar, ayrıca satın aldıkları floresana ödedikleri para da boşa gider. Bir de çok dikkatli olunması gereken floresan değişimi esnasında yeni floresanı kırıp ikincisini satın alanlar da olmaktadır. Oysa lcd ışığı yanmadığında floresandan önce; anakart, inverter, lcd cable, inverter cable, floresan cable gibi başka şüpheliler vardır. Kırılma olmadığı sürece floresan arızaları sanıldığı kadar yoğun değildir.
Notebook Batarya ( Pİl ) Hakkinda Genel Bİlgİler
Batarya, kısaca; notebookun adaptör vasıtası ile şebeke elektriğine bağlı olmadığı durumlarda notebooku çalıştırmaya yarayan pillerin bütünüdür. Bataryaların içerisinde Ni-Mh ve sıklıkla Li-Ion pil hücreleri, ayrıca bu hücreleri kontrol eden ve notebook ile batarya arasındaki iletişimi sağlayan bir de elektronik devre mevcuttur. Pil hücrelerinde depolanan enerjinin miktarı toplamda bataryanın kapasitesini ifade eder. Bir bataryanın kapasitesi mAh ile ifade edilir ve bu değer ne kadar yüksek ise bataryanın kapasitesinin de o kadar yüksek olduğu anlaşılır.
Batarya kullanım şekli pil hücrelerinin ömrü açısından çok önemlidir. Bir notebook bataryasını maksimum verimle uzun ömürlü kullanmak için aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi gerekir:
1) Bataryayı sürekli canlı tutunuz. Haftada en az bir kez deşarj ve şarj işlemini gerçekleştiriniz. Uzun süre şarj-deşarj işlemi yapılmazsa hücreler enerji depolama özelliğini yitirmeye başlarlar.
2) Notebooku mümkün oldukça batarya ile kullanınız. Güç adaptörü ile çalışırken bataryanın %100 dolu olduğu ikazını alınca adaptör bağlantısını kesiniz. Şarj adaptörü ile uzun süreli kullanımlarda (genellikle notebookun desktop olarak kullanıldığı durumlar) bataryanın şarj-deşarj işlemi ihmal edilebilmektedir.
3) Bataryadaki enerji seviyesinin %5 in altına düşmesine izin vermeyiniz. Notebookunuzdaki güç seçenekleri ayarlarından kritik şarj seviyesini düzenleyebilirsiniz. Batarya enerji seviyesi %0 mertebesine indiğinde, pillerin ilk şarjı alması güçleşmekte ve ayrıca enerjisinin asla kesilmemesi gereken batarya iç devresi bozulabilmektedir. Bu durumda pil hücreleri sağlam olsa bile batarya sağlıklı bir şekilde çalışmayacaktır.
4) Notebookunuzun soğutma sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışıp çalışmadığına dikkat ediniz. Aksi takdirde aşırı ısıdan dolayı pil hücreleri zarar görüp özelliklerini yitirebilirler.
5) Batarya kullanımı zaruri değil ise ve bataryanın yıllarca sağlıklı kalması isteniyorsa %100 dolu bir şekilde kuru bir ortamda muhafaza edilmeli, haftada bir kez deşarj-şarj işlemi uygulanarak canlı tutulmalıdır.
6) Notebook çalışır durumda iken batarya sökme-takma işlemi yapılmamalıdır. Hem notebook hem de bataryanın sıhhati açısından bu konuya dikkat edilmelidir.
7) Bataryanın notebooka bağlantı noktaları kesinlikle kısa devre edilmemelidir.
8) Batarya kesinlikle nemden, sıvı temasından ve aşırı ısıdan korunmalıdır.
9) Notebooka herhangi bir şekilde sıvı teması olduğunda ilk olarak enerji kesilip batarya sökülmelidir. Sıvı temasının notebooka verebileceği zararları en aza indirmek bu şekilde mümkün olacaktır.
10) Batarya yuvasına tam oturmuyor ise zorlanmamalı, fiziksel hasarlardan kaçınmalı ve bir servise başvurulmalıdır.
11) Notebook mutlaka arkasında yazan input Volt ve Amper değerlerini asgaride taşıyan, yeterli güç seviyesine (Watt) sahip bir güç adaptörü ile kullanılmalıdır. Aksi durumda notebook çalışsa bile batarya şarjı gerçekleşmez ve hücreler zamanla canlılıklarını yitirirler.
12) Batarya kullanım süresi notebookun o anda ne kadar enerji harcadığı ile alakalıdır. Notebook üzerinde enerji harcayan birçok donanım mevcuttur (cpu, vga chip, fanlar, speakerlar, hdd ve optik sürücü motoru, wireless lan, bluetooth, usb aygıtlar vs). Bu donanımların değişik kullanım kombinasyonları farklı sürelerde batarya ömrü anlamına gelmektedir. Dolayısıyla bataryanızdan her şekilde aynı kullanım süresini beklemeyiniz. Bataryanız sadece internette dolaşırken 3 saat dayanıyorsa, 3d oyun oynarken (vga chip, cpu, fanlar, speakerlar yoğun olarak devrede) 1.5 saat veya yüksek sesle cd den müzik dinlerken (optik sürücü motoru, speakerlar yoğun olarak devrede) 2 saat dayanması normaldir.
13) Güç adaptörü notebooka bağlı iken batarya enerji seviyesi %1 puan bile ilerlemiyorsa öncelikle notebookun batarya şarj devresinin sağlam olup olmadığı kontrol edilmeli/ettirilmelidir. Batarya şarj devresi arızalı ise gereksiz yere yeni bir batarya satın almış olabilirsiniz.
14) Batarya ömrü azaldığında kesinlikle şoklama yöntemine başvurmayınız. Bataryanızın kalan ömrünü de bu şekilde tüketmiş olacaksınız. Şoklama bataryaya geçici bir kapasite kazandırır ve kısa süre sonra batarya tamamen ömrünü yitirir.
15) Batarya ömrü azaldığında veya batarya şarj olmadığında pil hücrelerini değiştirmek yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Ancak çoğunlukla zaman, para ve kaynak israfı ile sonuçlanmaktadır. Hücre değişimi bilinçli ve profesyonelce yapıldığında verimli olabilmekte (batarya iç devresi sağlam olmak kaydıyla) ancak bu işlemin maliyeti de yeni bir batarya bedeline yaklaşmaktadır.
16) Batarya arızalarının büyük bir kısmı batarya içerisindeki kontrol devresi ile ilgilidir. Bunun birçok sebebi olabilir (adaptör arızası, yanlış adaptör kullanımı, elektrik seviyesindeki dengesizlikler, elektronik komponent ömürleri vs) ancak hücre değişimi yöntemi, bataryadaki bu problemi ortadan kaldırmaz. Yeni bir batarya almak kaçınılmazdır.
17) Yeni alınan bir bataryanın ilk kullanımı çok önemlidir ve bataryanın gelecekteki ömrü ve performansı büyük oranda ilk kullanımda belirlenir. Yeni aldığınız bataryayı ilk olarak şu şekilde kullanınız:
Batarya notebooka bağlı ve notebook kapalı vaziyette iken cihazı yaklaşık 10-12 saat şarjda bırakınız. Notebooku çalıştırdığınızda bataryanın %100 dolmuş olduğunu göreceksiniz. Bataryayı %5 seviyesine kadar deşarj edip tekrar %100 oluncaya kadar şarj ediniz. Bu işlemi 4-5 kez tekrar ediniz. Bataryanız gelecekteki kullanımı için en verimli şekilde hazırlanmış olacaktır.
Listelerimizde aradığınız bataryayı bulmak için mevcut bataryanızın üretici ürün kodu veya notebookunuzun marka ve model nosu üzerinden sitemizde arama yapmanız gerekir. Birçok farklı marka ve model notebook aynı bataryayı kullanabilir. Dolayısıyla notebook marka/model bazında kesin sınırlar ile bir tasnif yapmak mümkün olmamaktadır. Bu sebeple en sağlıklı ve doğru sonuçları verecek arama, üretici ürün kodu üzerinden yapılan aramadır. Stoklarımızda orijinal ve muadil olmak üzere birçok batarya mevcuttur. Muadil bataryalarımız A kalite Japon pil hücreleri kullanılarak üretilmiştir ve orijinal batarya ile aynı performans değerleri elde edilmektedir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)