Bir tarihte varlıklı bir İngiliz, ağır bir suç işlemiş ve o suçun cezası idammış. Adam hemen İngiltere’nin en şöhretli avukatını tutmuş.
Avukat demiş ki:
-Merak etme, ben seni kurtarırım.
Mahkeme başlamış, avukat savunmasını yapmış ve hakim kararını açıklamış.
-İdam!
Avukat, hapishaneye girmiş, müvekkiliyle konuşmuş:
-Merak etme, seni kurtarırım.
-Nasıl?
-Bu işin temyizi var… Temyiz idamı bozacak.
Dava dosyası temyize gitmiş. Temyizde karar değişmemiş… İdam.
Adam, “hani beni kurtaracaktın” diye avukatına kızmış. Avukat hala sakin:
-Merak etme. Seni kurtarırım. Daha her şey bitmedi. Konu Avam Kamarası’na gelecek.
Gerçekten Avam Kamarası’na gelmiş, konuşulmuş. Sonunda, parmaklar kalkmış:
-İdam!
Adam sinirli mi sinirli… Avukat sakin mi sakin:
-Merak etme. Seni kurtarırım. Lordlar Kamarası, idamı geri çevirir. Endişen olmasın.
Lordlar Kamarası toplanmış, olayı incelemiş, kararını vermiş:
-İdam!
Adam, elinden gelse avukatı bir kaşık suda boğacak ama avukat hiç oralı değil.
-Merak etme. Seni kurtarırım. Kraliçe onay vermeden, hiçbir idam cezası infaz edilmez. Kraliçe bu kararı bozar.
Dosya kraliçenin önüne gelmiş, kraliçe imzayı basmış.
-İdam!
Londra’da bir meydanda idam sehpası kurulmuş. Hakim, savcı, avukat, güvenlik görevlileri, halk orada. Adamı idam sehpasına çıkarmışlar. Adam avukata dönmüş, bakışlarından alev fışkırıyormuş. Avukat ise adama “sus” işareti yapmış. “Merak etme. Seni kurtarırım” anlamında.
Cellat, yağlı ilmeği, adamın boynuna geçirmiş. Alttaki iskemleye de tekmeyi vurmuş. Adam ipte sallanmaya başlamışken avukat yerinden fırlamış, cebinden bıçağını çıkarmış ve adamın boğazındaki ipi kesivermiş. Adam, zar zor nefes alır halde yere yuvarlanmış.
Hemen hakimler, savcılar koşup gelmişler:
-Avukat… Sen ne yaptın?
Avukat İngiliz ceza yasasını cebinden çıkarmış:
-Yasada müvekkilimin işlediği suçun cezası idam… Siz de onu idam ettiniz… Ama yasada “idam edilerek öldürülür” diye bir hüküm yok… Bu durumda ceza infaz edilmiş sayılır.
Bunun üzerine İngiltere’de bir hukuk tartışması başlamış.
Kraliçe, avukatın bu becerisinden dolayı adamı affetmiş ve İngiliz Ceza Yasası’nın idamla ilgili maddesi yeniden düzenlenmiş.
-İdama mahkum edilen kişi, asılmak suretiyle öldürülür.
Bu olay dilden dile tüm dünyaya yayılmış. İşte bugün başarılı avukatlar için kullanılan “ipten adam alır” tabiri, bu hikayeden kaynaklanmaktadır.
(Yavuz Donat: “İpten Adam Almak”, Sabah, 13 Şubat 2005)
kaynak
Avukat demiş ki:
-Merak etme, ben seni kurtarırım.
Mahkeme başlamış, avukat savunmasını yapmış ve hakim kararını açıklamış.
-İdam!
Avukat, hapishaneye girmiş, müvekkiliyle konuşmuş:
-Merak etme, seni kurtarırım.
-Nasıl?
-Bu işin temyizi var… Temyiz idamı bozacak.
Dava dosyası temyize gitmiş. Temyizde karar değişmemiş… İdam.
Adam, “hani beni kurtaracaktın” diye avukatına kızmış. Avukat hala sakin:
-Merak etme. Seni kurtarırım. Daha her şey bitmedi. Konu Avam Kamarası’na gelecek.
Gerçekten Avam Kamarası’na gelmiş, konuşulmuş. Sonunda, parmaklar kalkmış:
-İdam!
Adam sinirli mi sinirli… Avukat sakin mi sakin:
-Merak etme. Seni kurtarırım. Lordlar Kamarası, idamı geri çevirir. Endişen olmasın.
Lordlar Kamarası toplanmış, olayı incelemiş, kararını vermiş:
-İdam!
Adam, elinden gelse avukatı bir kaşık suda boğacak ama avukat hiç oralı değil.
-Merak etme. Seni kurtarırım. Kraliçe onay vermeden, hiçbir idam cezası infaz edilmez. Kraliçe bu kararı bozar.
Dosya kraliçenin önüne gelmiş, kraliçe imzayı basmış.
-İdam!
Londra’da bir meydanda idam sehpası kurulmuş. Hakim, savcı, avukat, güvenlik görevlileri, halk orada. Adamı idam sehpasına çıkarmışlar. Adam avukata dönmüş, bakışlarından alev fışkırıyormuş. Avukat ise adama “sus” işareti yapmış. “Merak etme. Seni kurtarırım” anlamında.
Cellat, yağlı ilmeği, adamın boynuna geçirmiş. Alttaki iskemleye de tekmeyi vurmuş. Adam ipte sallanmaya başlamışken avukat yerinden fırlamış, cebinden bıçağını çıkarmış ve adamın boğazındaki ipi kesivermiş. Adam, zar zor nefes alır halde yere yuvarlanmış.
Hemen hakimler, savcılar koşup gelmişler:
-Avukat… Sen ne yaptın?
Avukat İngiliz ceza yasasını cebinden çıkarmış:
-Yasada müvekkilimin işlediği suçun cezası idam… Siz de onu idam ettiniz… Ama yasada “idam edilerek öldürülür” diye bir hüküm yok… Bu durumda ceza infaz edilmiş sayılır.
Bunun üzerine İngiltere’de bir hukuk tartışması başlamış.
Kraliçe, avukatın bu becerisinden dolayı adamı affetmiş ve İngiliz Ceza Yasası’nın idamla ilgili maddesi yeniden düzenlenmiş.
-İdama mahkum edilen kişi, asılmak suretiyle öldürülür.
Bu olay dilden dile tüm dünyaya yayılmış. İşte bugün başarılı avukatlar için kullanılan “ipten adam alır” tabiri, bu hikayeden kaynaklanmaktadır.
(Yavuz Donat: “İpten Adam Almak”, Sabah, 13 Şubat 2005)
kaynak
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuzun silinmemesi için lütfen konu ile alakalı yorumlar yapınız.Ayrıca argo,küfür,reklam içeren,Türkçe yi düzgün kullanmayan ve kelimeleri uzatan yorumlar silinecektir.