|
12 ocak 2010 tarihinde karayiplerde küçük bir ülkenin başına büyük bir felakat geldi! Yaralarını hiç bir zaman durmayan bu ülkenin yaralarına 7 şiddetinde bir deprem daha eklendi. Merkez üssü başkent’inin 15 km açığı ve 10 km derinden olan deprem yıkımı beraberinde getirdi.Haiti gibi ülkemizde deprem ile tanıştı . Deprem zamanında ailesini ‘99 depreminde kaybeden bir genç “Depremler değil , binalar öldürür ” demişti . Haiti’de ölen insanlar ülkede tarımın “ölmesi” sonucu kırsal kesimlerden başkente taşınıp varoşlarda üst üste gecekondular inşa edip oralarda ikamet ediyorlardı.Kerpiçten yapılan Haiti gecekonduları değil 7.0 şiddetindeki depreme 5 şiddetine dayanamayacak yapıdalardı.Sadece gecekondular değil birçok devlet binasıda depremle birlikte yerle bir oldu.Haiti’ye uzun süredir kamp kurmuş olan BM güçlerinin merkez üssü çökmüş fakat az kayıpla kurtulmuşlar.Bir hapishane yıkılmış ve içinden mahkumların bir kısmı kaçmış .Haiti’de sadece yıkılan binalarda değil.Depremin yaralarını saran halkın kopmaz bağlarıdır.Eğer halkın arasındaki bağ kopmuş,yıkılmış ise depremler bi ülkeyi yok bile edebilir.Haiti bunun en açık örneklerinden biri konumunda şu anda.Her ne kadar manevi anlamda çöksede bir ülke maddi açıdan tamir edilebilir .Bir çok dünya ülkeside Haiti Başbakan’ının enkaz altından çıktıktan sonra yaptığı yardım çağrısı ile ülkeye maddi yardımlarını sağlıyor . Herkez adeta ülkeye yardım yarışına girmiş vaziyette. Bu yazıyı burada bırakıyorum sonra Deprem üstüne değerlendirmelerim ile devam edicem.Haite halkının yaralarını olabildiğince hızlı sarması dileğiyle tabi yapabilirlerse..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder