gamer izle Turkce Dublaj izle Full Full Seyret izle

Fazla film izleyemeyen biri olarak ben, anlaşılacağı üzere Gamer filmini izledim. Bu film; kendi üzerine düşeni yapıp, beni gelecekle ilgili yeterince kaygıya düşürdü. Çünkü filmin içeriği ve konusu, çok da uzak olmayan bir geleceği işaret ediyordu sanki. 
Fringe diye bir dizi vardır. Bilenler bilecektir. Ben de izlemeye çalışıyorum. O dizi ve bu film, bizlere su götürmez bir gerçeğin farkında olmamızı ve de 'Yok artık! Bunu da mı bulacaklar?' dedirten şaşırma cümlelerinin dudaklarımızdan isyanvari bir şekilde çıkmasını sağlamıyor değiller? Ayrıca filmde aksiyon ve macera bir dakika olsun ara vermiyor.
Şimdi filmden üstünkörü bir şekilde bahsetmekse amacımız buyrun:

Filmde; büyük dahi Ken Castle'ın icadı tüm dünyayı kasıp kavuran bir oyun-society-, bu oyunda kullanıcılar oluşturdukları animasyon karakterleri değil gerçek nefes alıp veren insanları yönetiyorlar. Kullanıcılar; onları yürütüyor, konuşturuyor, içiriyor ve onlarla dalga geçiyorlar. Bu oyun sayesinde tüm dünyada insanlar koltuklarında uzanarak başka insanların beyinlerini yöneterek vakitlerini geçirdiler. Bu oyunla Ken Castle, Bill Gates'in ulaşılmaz servetini bir gecede geçmeyi başardı.
Bu oyundan beklediğinin üzerinde para kazanan Ken Castle, izleyicileri şaşırtmayarak yeni bir oyun simülasyonunu daha geliştirip slayers isminde bir oyunu daha piyasaya sürdü. Bu oyun diğerine göre daha tehlikeliydi. Yine oyun, kullanıcılarına başka insanların beyin kontrolünü ele geçirtip onları gerçek dünyada çarpıştırıyorlardı. Bu oyun tıpkı hepimizin de bileceği gibi half-life oyununa benziyor. Herkes birbirini öldürüyor ama yer gerçek dünya ve de oyuncular ellerine silah verilmiş gerçek insanlar. Oyun anlayacağınız grafik, görsellik ve de gerçeklik bakımından gerçek hayattakiyle eşdeğer. Hal böyle olunca insanlar bu oyunu da yoğun ilgiyle karşılıyorlar. 
Society ve slayers'ın en önemli farkları ise bunu filmdeki slogandan aldım 'Society, birileriyle yaşamanız için; slayers ise birilerini öldürmeniz içindir.'. Slayers oyununda oyuncular hapishane mahkumlarıydı. 30 tane bölüm var ve kullanıcılar mahkumların beyinlerini yüzde yüz kontrol edip onlara direktifleri koltuklarında posur posur yatarak veriyorlar. Oyuncuları yani mahkumları yönetebilmek içinse enselerine çip yerleştiriyorlardı. Society oyununda da bu şekilde yönetiliyordu oyuncular. 

Slayers oyununda bir oyuncu vardı ki onu kimse alt edemiyordu. Oyundaki lakabı Kable, gerçek hayatta ise Tillman. Tillman; güçlü, çevik ve de yenilmez bir babaydı. Bu iki oyun da çoğunluk için vazgeçilmez bir eğlence aracı olsa bile oyunda ölenler gerçek insanlardı ama kimin umrunda. Humanz adlı bir grup bu oyunları çökertmek için yazılım üretmeye çalışıyorlardı. Girişimlerde bulundular ama yine de başaramadılar. Hapishanede bir şekilde Tillman'a gidip yardım istediler. Oyundayken onun kendini kontrol etmesini bunu başarabileceğini söylediler. Sonra Tillman, Humanz grubunun yardımıyla oyundan kaçmayı başardı. Ama ailesi Ken Castle tarafından kaçırılıp society oyununda oyuncu olarak kullanılıyordu. Film, Tillman'ın ailesini nefes kesen mücadelesi sonucunda kurtarmasıyla son buluyor.kaynak