19 Ocak 2010 Salı

Avatar filmi yorumları




Yazı spoiler içermemektedir. İzlemeyenler de okuyabilir.

Evet, haftasonu finallere mi gittim, film izlemeye mi? :D
Ama böyle bir filmi 3D olarak bulmuşken kaçırmak olur mu?

Öncelikle Cinebonus'un RealD 3 boyut sistemini daha çok sevdiğimi söyleyeyim. Ayrıca Afm'deki gibi gözlük konusunda cimri ve paranoyak davranmıyorlar. O nedenle aşırdım hemen. :) Zaten herkese kapalı poşet içerisinde yeni gözlük veriyorlar, niye geri topluyorlar anlamadım.

Neyse, filme gelirsek...

Bu filmin haberleri çıktığında okuduğum ilk paragraf, James Cameron'ın ağzındandı ve filmin sinema tarihinde nasıl bir dönüm noktası olacağından, ne kadar muhteşem bir dünya yarattıklarından ve görünce nasıl altımıza edeceğimizden bahsediyordu.

Bunu okuduğum an, bu kadar usta bir sinemacının, izleyicinin beklentisini bu kadar ölçüsüz bir şekilde yükseltmesini garipsemiştim. Zaten bu beklenti sebebiyle şu an filmi beğenmeyenler, "Aman, bu muydu?" diyenler çıktı.

Ben de ne kadar düşük de tutmaya çalışsam, içimde, muhteşem bir şey göreceğim hissiyle girdim filme. En azından 3 boyutlu görüntülerin beni mest edeceğini düşünüyordum.
Ama öyle olmadı. Cameron, usta ve görmüş geçirmiş biri olarak 3 boyutu filmin önüne çıkartmamış. Yani diğer 3 boyutlu filmler gibi yüzünüzü yalayan, "Vay be" diyeceğiniz sahneler yok. Tüm dergilerde ve yazılarda bahsedilen 'görsel şölen', aslında hiç varolmayan, tamamen animasyonla yaratılan Pandora'nın ve filmdeki yerli halk Na'Vi'lerin gerçekçiliği. Yani izlerken, 'ya en azından kostüm kullanılmış olmalı' diyorsunuz ama yok. Tamamen bilgisayar ve animasyonla oluşturulan dünyayı gerçeğinden ayırt etmekte zorlanıyorsunuz. Filmi izlerken çok aklınıza gelmiyor bu ama izlediğiniz dünyanın neredeyse hiçbir parçasının gerçek olmadığını bilmek insanı büyülüyor.
Cameron gerçekten muhteşem bir iş çıkartmış.

Senaryosunun ise devrim yaratan bir tarafı yok. Na'Vi'lere sızmak için bilincini Avatar denen Na'Vi görünümlü yaratığa aktaran Jake Sully, daha sonra aslında bu yerel halkın, zihnen ve ruhen insanlardan ne kadar ileri olduğunu fark edip, onların tarafına geçmesini anlatıyor. Oraya sadece çok değerli bir maden için giden insanlar ise gerçek hayatta olduğumuz gibi ruhsuz ve gözünü para bürümüş adi yaratıklar olarak resmedilmiş. Açıkçası böyle, insanı insanlığından utandıran, ama 'yanlışsın' da diyemeyeceğim filmler çok hoşuma gidiyor. İnsan türünün yok olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyorlar.

Özellikle bahsetmem gereken biri daha var ki, o da Neytiri:



Zoe Saldana, Neytiri'nin güçlü karakterini çok güzel yansıtmış. Açıkçası filmi izledikten sonra herkesin aklına takılacağını düşündüğüm ve filmin büyük bölümünü kaplayan karakterimiz o. Neredeyse aşık oluyorsunuz karaktere. İnsansı bir yaratığın, insana bu kadar hoş gelmesi de Cameron'ın ve Zoe Saldana'nın yeteneği sanırım.

Tabii oyunculuğu animasyona bağlamayın. Filmin çekildiği kameralar ve teknolojisi gibi, oyuncuların oyunculuğunun da bu animasyona aktarılması için yine bir şeyler üretmiş Cameron. Kafaya takılan bir setle, oyuncuların mimiklerinin ve karakterlerinin %90'ı kadarını animasyona aktarmayı başarmış.
Yani filmde görülen her hareketi, her şeyi oyuncular gerçekten de yapıyor. Karakterlerin hareketleri falan animasyonla yaratılmamış. Oyuncular koşmuş, atlamış, zıplamış. Oynamışlar yani.

Anlatarak olmuyor, ben en iyisi video ile göstereyim. :)
(Video film zevkinizi bozacak, spoilerlık bir görüntü içermiyor. Filmin nasıl yapıldığını şaşırtıcı ve çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Kesinlikle izleyin.)


Gördüğünüz gibi bambaşka bir şey yaratmış James Cameron. İnsan saygı duyuyor gerçekten. :)

Zoe Saldana'ya ise hayranlığım birkaç kat arttı. Gerçekten harika.

Filmin yeni bir çağ başlatma konusunu bilemeyeceğim ama bu filmin kesinlikle izlenmesi gerektiğini, hatta 2-3 kez gidilmesi gerektiğini düşünüyorum. Dediğim gibi beklentilerinizi tavanda tutun, ama tavanı aşmasın. Filmi seveceğinize eminim.

Hiç yorum yok: