9 Şubat 2010 Salı

Laptop Seçimi 2010 Satın Alma Rehberi

laptop alırken nelere dikkat etmeli 2010, laptop alırken dikkat edilmesi gerekenler, laptop alırken nelere dikkat edilmeli, laptop alırken, laptop alırken dikkat edilecekler, laptop alırken nelere dikkat edilir,
Seçim demek ızdırap demektir: İdeal notebookunuza giden yol birçok teknik terim, fiyat tuzakları ve teknoloji yalanlarıyla doludur. Böyle bir durumda ancak bizim notebook rehberimiz gibi güvenilir bir önder size yardımcı olabilir. Bu şekilde kötü sürprizlere pabuç bırakmaz ve satın alma sırasında hem paradan hem de sinirden tasarruf yaparsınız.

Atom, Core i3, Turion II, WLAN ve Gigabyte'lar: Teknoloji marketleri reklam yapmaya başladığında birçok satın alma isteklisi insanın dahi ilk bakışta midesi bulanmaya başlar. Sabit diskin ve ekran büyüklüğünün performansla ilgisi var mı? En fazla hangi ebatlardaki bir notebooku her yere sorunsuzca götürebilir ve taşıyabilirim? Sunulan fırsat gerçekten de bir indirim mi, yoksa kasanın altında eski donanımlar mı gizli? Eğer bu soruların cevabını arıyorsanız mutlaka okumaya devam etmelisiniz.

Büyük satın alma hatası
Problem hep aynı: Notebook satın alan kişilerin çoğu işlemci, RAM, sabit disk, ekran kartı ve ekrana dair büyük sayılara kendini kaptırır. Bir de bunların üzerine düşük bir fiyat eklenirse ideal bir pazarlık olduğu hissine kapılır. Fakat hatalar, düşünmeden satın alınan teknolojik cihazların peşini bırakmaz. Örneğin notebook için gerekli bağlantı arabirimlerin eksikliği veya artık miladını doldurmuş bir işletim sisteminin yüklü olması gibi.

Önce bilgilenin, sonra satın alın
Fakat bu işlere az da olsa yabancı olmayanlar sadece birkaç milyon TL kazanmakla kalmaz aynı zamanda ideal bir indirimi sahte fırsatlardan ayırt edebilir. Bu kişi tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek notebooku da bulur. Bu sebeple ilerleyen sayfalarda, hedefinizdeki notebooka ulaşmanız için gerekli bilgileri sunuyoruz.

Ekran: Ultra kompakt veya sinema formatı

Bir notebooku ekran büyüklüğüne bakarak ortalama ağırlıktan kullanım alanına kadar kaba bir tahmin yürütmeniz mümkündür. Güncel format yelpazesi ultra kompakt 10 inç ekranlardan devasa 18,4 inç ekranlara kadar uzanıyor.

13,3 inç büyüklükteki netbook ve subnotebookların ağırlığı 0,9 ila 2,3 kg arasında değişir ve ele rahatlıkla alınabilecek ebatlardadır. Sonuç: Mobil kullanım alanı için birebirdirler. Fakat 14 ila 15,4 inç arası notebooklar için her zaman aynı durum geçerli değildir. Ekran büyüklükleri onlarla tüm gün boyunca çalışmayı mümkün kılsa da bu notebookların ağırlığı 2,3 kg ila 3 kg arasında değiştiği için kolayca her yere taşınamazlar. Ayrıca subnotebooklardan çok daha kalınlardır. Genel anlamda sadece belli şartlar altında mobil kullanıma elverişlidirler. Buna karşın bazılarını rahatlıkla oyuncu-notebooku olarak kullanabilirsiniz.

Masaüstü PC yerine geçebilen PC'lerde (DTR) ise ekran büyüklüğü 16 inçten başlar ve bu tip sistemlerde çok rahat çalışılır, film izlenir ve oyun oynanabilir. Fakat bunun karşılığında makinelerin ağırlığı 3 ila 6 kg arasındadır. Bu dev notebookların en ideal konumu bir yazı masasıdır.

Çözünürlük
Netbookların standart çözünürlüğü 1024 x 768 piksel, notebooklarınki ise 15 inçte 1280 x 800 pikseldir. Bununla beraber daha büyük veya daha ufak cihazlar da 1366 x 768 piksel veya 1440 x 900 pikselle çalışabilir. Hatta bazı notebooklar Full-HD çözünürlükte bile (1920 x 1080 piksel) çalışabiliyor. Oyuncular çözünürlüğün çok yüksek olmamansa dikkat etmeli; zira çözünürlük ne kadar yüksekse o kadar daha güçlü bir ekran kartına gerekir; yoksa oyunlarda takılmalar meydana gelir. Konuyla ilgili daha detaylı bilgiyi beşinci sayfada bulabilirsiniz.

Arka aydınlatma: LED neredeyse standart oldu
Eğer neredeyse özdeş iki notebook arasında kaldıysanız ve bunların arasındaki tek fark ekran aydınlatması ise LED kısaltmasına (Light Emitting Diode) dikkat edin. Bu ekranlar biraz daha pahalıdır; ama kural olarak geleneksel CCFL tabanlı ekranlardan daha aydınlıktırlar ve daha az enerji tüketirler. Özellikle notebook pil süresine çok dikkat ediyorsanız LED ekranları tercih etmelisiniz. Piyasada CCFL ekranlı notebookların sayısı gittikçe azalıyor ve bu senenin sonuna kadar piyasadan tamamen silinecekler.

Parlak ekran mı, mat ekran mı?
İşte bu konu tamamen zevk meselesi. Zira yansımalı ekranlar (Glare Type veya Gloss Display de denir) renkleri daha cıvıl cıvıl ve daha parlak gösterir ki bu da mat ekranlara göre daha canlı görüntü elde edildiği hissini verir. Lâkin ekrana baktığınızda çevrenizi de görürsünüz. Evde bu durum sizi rahatsız etmeyebilir; ama dışarıda özellikle de hareket eden taşıtlarda ekrana odaklanmanız zorlaşır. Şayet ekran aydınlatması, yansımayı gölgede bırakacak kadar güçlüyse bu durum gerçekleşmez. Sonuç olarak iş notebooku satın alacaklara mat, multimedya hayranlarına ise parlak ekran tavsiye ediyoruz.

Performans: Çift kalp ve çokça RAM - I

Senelerdir notebooklarda çalışan Core-2 işlemciler 2010'da yerlerini Core i3, i5 ve i7'lere bırakıyor. Bu işlemcilerin içinde grafik çekirdeği de var. AMD yine ucuz notebooklara oynamaya devam ediyor ve bu alanda cesurca savaşıyor.

Mobil işlemci sektörü önceden de olduğu gibi Intel'in elinde. 2010'dan itibaren netbookların büyük bir kısmında Atom işlemciler, düşük maliyetli notebooklarda Celeron-M ve Pentium-Dual-Core işlemciler bulacaksınız. Core 2 Duo ve Quad işlemciler ise yavaş yavaş piyasadan silinecek. Onların yerini yeni nesil Core i3, Core i5 ve Core i7 işlemciler alacak. Bir notebooku asla işlemci saat hızına bakarak satın almayın. Mimari ve işlemci ailesi çok daha önemlidir.

Intel Atom'lu netbooklar
Atom işlemciler sadece ucuz netbooklarda kullanılıyor ve özel yazışmalarınızı, müzik ve video oynatımı veya internette sörf gibi en basit ihtiyaçlarınızı karşılıyorlar. Bu iş için çok az enerjiye ihtiyaç duyuyorlar. 2010'dan itibaren Pine Trail kod adına sahip yeni bir sürümü geliyor. Yeni platform eskisinden daha da az enerjiye ihtiyaç duyacak ve yapısal değişikliklere ev sahipliği yapacak. Intel aynı masaüstü ve notebook işlemcilerinde olduğu gibi Atom N450 ve N470'in içine de grafik çekirdeğini ve bellek denetleyicisini yerleştirecek. Bu, sistem performansını arttıracak ve yerden tasarruf sağlayacak.

Düşük maliyetli: Intel Celeron-M ve Pentium Dual-Core
Her büyüklükteki çok ucuz notebooklarda ise Celeron-M ve daha güçlü Pentium Dual-Core işlemciler kullanılacak. Bunlar Atom işlemcilerden çok daha hızlı; ama çok daha fazla enerji tüketiyorlar ve sadece basit işleri halletmekle kalmıyorlar. Genellikle sıkça indirime giren notebooklarda kullanılan Pentium Dual-Core işlemciler Celeron-M'lerden çok daha güçlü. Core 2 Duo ile Pentium Dual-Core teknik açıdan birbirine benzer; fakat Dual-Core biraz daha fazla enerji tüketir.

bPopüler: Intel Core i3, i5 ve i7
Başarılı Core-2-Duo ve Core-2-Quad nesli 2010'da yerini Core i3, i5 ve i7'ye bırakıyor. Intel bu güncel notebook platformu bir kez daha iki aileye ayrılıyor: Tümleşik grafik çekirdeğine sahip çift çekirdekli Arrendale işlemciler ve bellek denetleyicili Core i3/i5/i7 serisi. Giriş seviyesi kullanıcılar, oyuncular, multimedya ve iş hayatı kullanımı için elverişliler. Daha pahalı olan dört çekirdekli Core i7-720QM, -820QM ve -920XM ise sadece Nehalem çekirdeği ile tümleşik grafik olmaksızın sunuluyorlar. Lâkin bu işlemcilerin performans kapasitesi sadece profesyonel kullanıcılar ve üst seviye oyunculara hitap ediyor.

Core i3 işlemciler hariç tüm Core iX işlemciler, çekirdekleri kısa bir süreliğine overclock etmeyi mümkün kılan Turbo-Boost modunu (800 MHz'e kadar artış) destekliyor. Notebook satın almayı düşünenler gelecekte satıcı ve üreticilerin hangi frekanslarla reklam yaptığına dikkat etmeli: Sürekli sunulan maksimum saat hızı veya sadece kısa bir süreliğine kullanılabilen Turbo-Boost modu.

Enerji tasarruf kralları: ULV ve CULV işlemciler
Elbette Core iX işlemcilerin enerjiden tasarruf yapan ULV sürümleri (Ultra Low Voltage) de var. Bu sürümlerin model isimlerinin sonunda U, UE ve UM ibareleri oluyor. Bu tür işlemciler daha çok iş-notebooklarında kullanılıyor, notebookun fiyatını arttırıyor ve Core 2 abilerinden çok daha yavaşlar. Elbette tüm bunların karşılığında uzun mu uzun pil süresi sağlıyorlar ve notebookun ağırlığını düşürüyorlar; zira karmaşık ve ağır soğutma sistemlerine ihtiyaç duymuyorlar. Aynı durum birçok Acer Timeline notebookta kullanılan CULV işlemciler için de geçerli. Bunlar ULV sürümlerden daha da düşük performanslıdır; ama çok daha ucuzdurlar ve daha da az enerji tüketirler. Fakat ULV ve CULV işlemcileri performansı Office yazılımları, internet ve multimedya oynatımı gibi basit uygulamalar için fazlasıyla yeterlidir.

AMD işlemcili notebooklar
Notebookunu arada sırada kullanan, cihazla Office dokümanlarını düzenlemek, müzik ve film oynatmak ve internette gezmek isteyenlerin hızlı bir işlemciye ihtiyacı yok. Turion 64 veya yeni Athlon Neo yeterlidir. Eğer birden çok uygulamayı aynı anda çalıştırmak, grafik ve video düzenlemek veya arada sırada oyun oynamak için daha hızlı bir şey gerekiyorsa iki çekirdekli Turion 64 X2 ve 2 GHz üzeri saat hızlarına dikkat edin. AMD'nin notebooklara has üst seviye işlemcilerinin ismi Turion 64 X2 Ultra ve Turion II Ultra'dır. Fakat yüksek performans hissi veren "Ultra" kısaltmasına rağmen sadece Intel'in orta seviyedeki daha yavaş mobil işlemcileriyle rekabet edebilirler.

RAM ve Windows 7 (64-bit)
2010'da 4 GB RAM neredeyse standart hale geldi. Düşük bellek fiyatları da Windows 7 (64-bit) için iyi bir sebep. Eski 64-bit Windows sürümlerinin aksine Windows 7 64-bit'te esaslı sorunlar yok; dolayısıyla 32-bit'in sunmadığı avantajı 64-bit ile kullanabilirsiniz: çok daha fazla bellek adresleyebilme. Windows 7'nin 64-bit sürümü 4 GB belleğin sadece 3,5 GB'ını değil, tamamını tanıyor ve kullanabiliyor. Tabi ki üst sınır 4 GB değil. 64-bit Windows'lar 192 GB'a kadar belleği destekliyor. Sonuç: Çalışma hızı ölçülebilir ve hissedilebilir derecede artıyor.

Grafik: Oyunlar ve HD-filmler için gerekli güç

Kullanıcıların çok azı yüksek performanslı bir ekran kartın ihtiyaç duyar; çoğuna tümleşik grafik yongaları yeterli olur. Hatta bu grafik çekirdeği Intel Core-iX işlemcilerde aynı yonga üzerinde bulunuyor.

Üreticiler notebooklarında genellikle tümleşik grafik çekirdeği kullanır. Bu, enerjiden tasarruf sağlar; ama güncel oyunları 1280 x 800 pikselde oynamaya yetmez. Zira çözünürlük ve dolayısıyla piksel sayısı arttıkça kullanılan grafik biriminin 3D performansı da yüksek olmalı. Bunun için de notebookun pil süresini belirgin derecede kısaltan bir 3D canavarı kullanmanız gerekiyor.

Buna karşın Office ve internet yazılımları gibi 2D uygulamalarda ekran kartı ve belleğinin önemi yoktur. 128, hatta 64 MB video belleği dahi yeterlidir. Lâkin filmler bir 2D istisnasıdır. AMD, Intel ve Nvidia'nı güncel grafik işlemcileri video işleme sırasında ana işlemcinin yükünü azaltan bir video motoruna sahiptir. Bu motor sayesinde tek çekirdekli işlemciye sahip zayıf notebooklar bile HD videoları oynatabilir.

Ufak, enerji dostu, ucuz
Eğer düşük grafik gereksinimlerine sahipseniz Intel'in eski grafik yongaları GMA 950, X3100, X4500 ve yeni Core iX işlemcilere entegre edilmiş HD grafik yongası da yeterlidir. ATI Mobility Radeon serisinin HD 4200, 4300 ve 5400 yongaları ve Nvidia'nın Geforce 9100M, 9300M GS, 9400M, G100M, G200M ve 300M serileri de bu performans kategorisine aittir. Çoğu durumda bu grafik çekirdeklerinin kendine has video belleği yoktur; bunu yerine sistem belleğinden yüzlerce MB kullanabilirler. Özellikle 1 GB RAM'li ucuz notebooklarda bu durum büyük bir sorun teşkil eder. İşin güzel tarafı güncel tümleşik grafik birimlerinin neredeyse hepsi video oynatımında CPU'nın yükünü azaltan özel bir grafik motoruna sahiptir.

Orta seviye: Uygun fiyatlı oyun keyfi
Notebookunda arada sırada modern oyunlar oynamak isteyenlerinde daha güçlü ve harici (yonga setine veya CPU'ya entegre olmayan) bir ekran kartına ihtiyacı vardır. Nvidia bu tip kullanıcılar için Geforce GT 230M ve GT 325M yahut daha yüksek performanslı GT 240M ve GT 330 / 335'i sunuyor. Buna karşın AMD, Mobility Radeon HD 4570, 4650'nin yanında yeni 5600 ve 5700 modellerini hazır tutuyor. Kartların hepsi kendine has video belleğine sahiptir ve güncel oyunları 1280 x 800 piksel altında akıcı oynamaya elverişlidirler.

Tam piksel gücü: Üst seviye oyun grafiği
Eğer notebookunuz genellikle oyun oynamak için kullanıyorsanız üst seviye ekran kartları tek çareniz oluyor. AMD bu iş için Mobility Radeon HD 4850 ve 4870'in (DirectX 10.1) yanında taptaze DirectX 11 serisi HD 5850 ve 5870'i de sunuyor. Nvidia ise Geforce GTX 260 / 280M ve bunların SLI sürümlerinin (çift grafik çekirdeği) yanında yeni Geforce GTS 350M ve 360M'yi yarışa yolluyor. Dezavantaj: Bu GPU'lar o kadar fazla enerjiye ihtiyaç duyar ki pil süresi en iyi durumda yarım saatten biraz daha fazla dayanır.

Dev diskler: Sabit disk, SSD ve sürücüler

Neredeyse hiçbir notebook 160 GB'ın altında depolama alanı sunmuyor. Ucuz mini notebooklar bile bu kapasitenin altına pek inmiyor. Bu miktar araçlarını, dokümanlarını, müzik arşivini ve fotoğraflarını depolamak isteyen birçok kullanıcıya yetiyor. Şu sıralar notebooklarda maksimum 1 TB'lık diskler kullanılabiliyor. Fakat depolama birim büyüklüğü satın alma kararınızı doğrudan etkilememeli. Büyük medya arşivlerini 2,5 veya 3,5 inçlik harici sabit disklerde saklamanız ve gerektiğinde bunları notebooka bağlamanız daha mantıklı olacaktır. Bu taktik notebook fiyatını düşürür ve harici diskler size esneklik kazandırır.

Katı durum diskleri (SSD): Çok hızlı ve pahalı
SSD'ler şimdiye kadar iki notebook kategorisinde kullanıldı: Mini-notebooklarda bu Flash tabanlı disklerin çok yavaş ve maksimum 16 GB kapasitedeki sürümlerini bulursunuz. Bu miktar ancak işletim sistemi dosyaları, gerekli programlar birkaç müzik albümü ve video için yeterlidir.

SSD'ye sahip bir netbook satın aldığınızda direkt ek bir harici sabit diski de hesaba katmalısınız. Intel, Kingston ve Samsung'un üst seviye SSD modelleri normal sabit disklerden bile daha hızlı çalışıyor ve en fazla 320 GB (Ocak 2010 durumu) veri kaydedebiliyorlar; fakat bunlar sadece pahalı subnotebooklarda kullanılıyor. Böyle bir seçim yapmak sadece taşınabilirliğe her şeyden çok önem veriyorsanız ve 1500-2000 Dolar arası bir fiyat sizi zorlamıyorsa mantıklı olacaktır. SSD'ler gelecekte daha yoğun bir şekilde kullanılacak; fakat uygulamaya elverişli modellerin fiyatının ödenebilir seviyeye düşmesi birkaç sene daha sürecek.

Hepsi bir arada: Blu-ray kombo sürücüler
Eğer notebookunuzu TV veya projektör için film kaynağı olarak kullanmıyorsanız bir DL-DVD yazıcı size yetecektir. Hollywood firmaları, medya ve sürücü üreticilerinin ötelemesine rağmen Blu-ray hala egemenliği eline geçiremedi. Fakat Blu-ray-DVD kombo sürücülerin (Blu-ray okuma, DVD'leri hem okuma hem de yazma) fiyatında büyük düşüş gerçekleşti. Bu tip sürücüleri 1000 Dolar civarındaki modellerde bile bulmak mümkün olabiliyor. Buna karşın tümleşik Blu-ray yazıcıların fiyatları hala çok yüksek. Özellikle Toshiba ve Sony bunları kullanıyor.

Arabirimler: n-WLAN, USB 3.0 ve diğerleri


2010'da işlemci ve grafik performansının yanında bağlantı arabirimlerinin de performansı da artıyor. Hızlı n-WLAN en sonunda sertifikasını aldı ve USB 2.0 darboğazı, 10 kat daha hızlı olan USB 3.0 ile yenilendi.

Notebook satın alırken yeterli miktarda bağlantı arabirimine; özellikle de USB 2.0 portuna sahip olup olmadığını kontrol edin. En az 3 tane USB portu olmalı; çünkü sadece yazıcı, USB bellek ve klavye/fare veya harici disk için bu kadarına ihtiyacınız olacak. Ama şunu da unutmamak gerekir ki 10 kat daha hızlı ve geri uyumlu USB 3.0 artık piyasaya sürüldü. Ne yazık ki tüm yonga üreticileri bu yeni arabirimi yonga setlerine ekleme fırsatını kaçırdı. İşte bu yüzden notebook üreticileri USB 3.0 için ek yonga takviyesi yapmak zorunda kalıyor. Yeni bağlantı arabirimi ancak 2010'un sonunda yonga setinin ayrılmaz bir bileşeni olup standart haline gelecek.

eSATA saygıyı hak eden bir alanda savaşsa da Firewire arabirimini rahatlıkla es geçebilirsiniz. Sadece özel Firewire cihazlarınız varsa veya bir Apple notebook satın alıyorsanız Firewire'a dikkat edin. Zira Firewire bağlantısı sadece Apple dünyasındaki çevre birimlerinde yaygın.

Miladını doldurmuş olmasına rağmen özellikle ucuz notebooklarda hala analog monitör bağlantısı kullanılıyor. Üreticiler her geçen gün DVI, HDMI veya DisplayPort gibi dijital portlara daha fazla meyil gösteriyor. Adaptör ile bu girişleri de analog VGA çıkışına dönüştürebilirsiniz. Aslında sadece TV cihazlarına bağlantı yapmak için düşünülmüş S-Video ve kompozit arabirimleri ise notebook üreticileri tarafından görmezden geliniyor. Fakat bu arabirimler de adaptör ile bir VGA portundan elde edilebiliyor.

Ağ: LAN, WLAN ve UMTS
Ağ fonksiyonları için endişelenmenize gerek yok: Her notebook en az 54 Mbit WLAN, 100 Mbit LAN, hatta 1 Gbit LAN dahi sunuyor. Daha iyi modeller Draft 2.0 n-WLAN standardını destekleyerek 300 Mbit/s; en iyi durumda ise 450 Mbit/s (Intel Centrino 2) kablosuz ağ hızına ulaşıyor. Uzun süre tartışılan 802.11n standardı nihaileştiği için bu sene içerisinde 600 Mbit/s WLAN destekleyen ilk notebooklar piyasaya sürülebilir.

Modem girişleri artık neredeyse ortadan kayboluyor; onun yerine her geçen gün daha fazla üretici UMTS mobil internet standardını tercih ediyor. UMTS modüllerini genellikle netbook veya subnotebook gibi mobilitesi yüksek cihazlarda görmek mümkün. Fakat bu durumlarda cihazlar operatör sözleşmesiyle bağlı oluyor. Dolayısıyla buna dikkat edilmeli.

İşletim sistemi: Laptoplar için birçok pencere var



İşletim sistemi: Laptoplar için birçok pencere var
Windows XP: Sadece netbooklar için
Stabil ve tutumlu Windows XP'ye hala birçok netbookta rastlayabiliyorsunuz. Bazen Windows 7'li netbooklarda sürüm düşürme seçeneği (downgrade) olarak da sunuluyor. Senelerdir piyasada dolaşan işletim sistemi netbooklardaki işlemciler, 256 MB RAM ve 2 GB sabit disk alanı ile yetinebiliyor. Yalnız bir Windows XP lisansının fiyatı hala yüksek.

Fiyat: 168 Dolar + KDV

Vista: Artık üretilmeyen model
Bir türlü sevilemeyen ama çok daha güvenli olan Windows XP halefi sadece notebook kalıntılarında kurulu olarak geliyor. Akıcı bir şekilde çalışmak için notebookunuzun en az çift çekirdekli işlemcisi, 2 GB RAM'i ve DirectX 9 destekli bir ekran kartına sahip olması gerekiyor. Vista'nın en az 20 GB sabit disk alanı gerektirdiğini de unutmayın. Notebook alırken seçim şansına sahip olanlar ya hemen Vista'dan Windows 7'ye yükseltme yapmalı ya da direkt Windows 7 kurulu bir notebook satın almalı.

Windows 7: Modern ve hızlı
2009'un sonundan bu yana birçok notebook Windows 7 yüklü olarak geliyor. Win7, Microsoft'un Vista için vaat ettiklerini yerine getiriyor: Hızlı, şık, modern ve kaynak dostu. Windows 7 Home Premium birçok kullanıcı için fazlasıyla yeterli. Daha yüksek ve çok daha pahalı sürümler olan Professional ve Ultimate sadece iş hayatında kullanım ve Power-User'lar için bir anlam taşıyor. Notebook üreticileri hızla artan bir oranda Windows 7'nin 64-bit sürümünü tercih ediyor. Avantaj: 192 GB'a kadar sistem belleğine erişebilirsiniz. XP, Vista ve 7'nin 32-bit sürümlerinde en fazla 3,5 GB RAM'e erişebiliyorsunuz.

Fiyat: 123 Dolar + KDV'den itibaren

Linux: Zeki PC'ler için alternatif
Zeki bilgisayarlar açık kaynak işletim sistemi Linux'u kullanarak paradan tasarruf yapabilir. Avantaj: İşletim sistemi ve yazılımlar ücretsiz. Örneğin Ubuntu türevi Easy Peasy, netbook sahiplerine hitap ediyor. Popüler OpenSuse dağıtımı ise daha iyi donanımlı notebooklarda kullanılabilir ve muazzam bir destek sunuyor. Fakat tutkulu oyuncuların ve özel Windows yazılımı kullanan kişiler kesinlikle Linux'tan uzak durmalı.
Kaynak

Hiç yorum yok: